The Ninth Gate / Dokuzuncu Kapı
The Ninth Gate / Dokuzuncu Kapı
Tür:Gerilim
Yıl:1999
Açıklama:Geçtiğimiz Yıl Türkiye Satanizm ıle Sarsıldı!.. şeytan ilk görüşte tiksindiricidir. Fakat üzerinde biraz araştırma yaparsanız, ne kadar etkileyici olduğunu anlarsınız. O evrenin tek asisi, ve zorba hükümdarıdır...
PAUL CARUS, The History of The Devil and the Idea of Evil
Bilmediğiniz şeyleri kurcalamayın!!!.....
Dean Corso, zengin koleksiyoncular için eski ve çok değerli kitapları araştıran ve bulan bir araştırmacıdır. Yaptığı görev kültürel birikim, hüner ve çelik gibi sinirler gerektirmektedir. Corso, ünlü bir kitapsever olan Boris Balkan için Satanik ayinleri anlatan bir seri kitabın sonuncusunun peşine düşer. Rivayete göre bu kitap Karanlıklar Krallığının dokuz kapısını açacak bir el yazmasıdır. Geri kalan iki kopyası Avrupadadır. NewYorktan Toledoya, Portekizden Parise giden yollarda Corso labirent gibi tuzaklarla, vahşi ve gizemli ölümlerle karşılaşır.
Kendisini koruyan güçler yardımı ile kendisinden çok daha güçlü bir varlığa karşı adım adım yaklaşmaktadır. Zamanla asıl görevinin bir kitabı bulmaktan çok daha farklı olduğunu anlar. Arturo Perez-Revertenin El Club Dumas adlı kitabından sinemaya Enrique Urbizu, Roman Polanski ve John Brownjohn tarafından aktarılan filmin yönetmenliğini Roman Polanski yapıyor. Başrollerini Johhny Depp, Frank Langella, Emmanuelle Seigner gibi isimlerin paylaştığı filmin yapımcılığını ise Orly Productions ve Polanski R.P. Productions üstlenmiş. Filmin görüntü yönetmenliğini ise Darius Khondji, filmin müziklerini ise Wojciech Kilar yapıyor.
The Ninth Gate Polanskinin 1994 yılında yaptığı psikolojik bir drama olan ve başrollerini Sigourney Weaver ile Ben Kingsleyin paylaştığı THE DEATH & THE MAIDENden sonraki ilk filmidir. Filmin başrolünü oynayan Deppin daha önceki filmleri olan Ed Wood, Donnie Brasco ve Edward Scissorhands ile Hollywoodda ne kadar kaliteli bir oyuncu olduğunu ortaya koymuştur. 1998 yılında çekimlerine Pariste başlanan film Sintra, Portekiz, ıspanya ve Toledoda yapıldı. Liana Telferin ailesinin yaşadığı şatonun görüntüleri ise Parisin 25 kilometre doğusunda 19uncu yüzyıldan kalan Rothschild ailesi şatosunda yapılmış. Boris Balkanı canlandıran Frank Langellaya göre bazı yönetmenlerle çalışma şansı çok az oyuncuya kısmet olur. Polanski de bunlardan biridir. Belli bir jenerasyona ait olan çok az yönetmen hala film yapmaya devam ediyor. Polanski de bunlardan biri. Böyle bir teklifle karşılaştığımda işe balıklama atladım. Çünkü bu fırsatı bir daha yakalayamazdım. Onun sinemaya yaklaşımı diğerlerinden çok farklıdır. O hala bir sanatı gerçekleştiriyor olmanın gururunu taşıyan nadir yönetmenlerde biri. Üstelik bu filmde Johhny ile de çalışacaktım. Johhny Depp ise yönetmen için şunları söylüyor; ılk üç dakika içinde kendinizi tedirgin ve kaybolmuş hissediyorsanız mutlaka bir Polanski filmindesiniz demektir. O bunun kralıdır.
Filmin görüntü yönetmenliğini üstlenen Darius Khondjiyi Stealing Beauty Evita ve Se7en filmlerinden tanıyoruz. Onun kontrast renkleri kullanmadaki başarısı, bu filmde de devam ediyor. NewYork ve Avrupa çekimlerinin arsındaki renk öğesi farklılıkları hem hikayenin hem de anlatımında Corsonun hikayesine ve gezisine de renk katıyor. Oscar Ödüllü yapım amiri Dean Tavoularis (Godfather, Apocalypse Now) New York setlerinde ve Avrupa setlerinde harikalar yaratıyor.